Dünyamızı keşfetmeye hazır mısınız? dağlar, ovalar, göller... ülkeler, şehirler, kasabalar... değişik kültürler...
Hepsi bizi bekliyor...

27 Ara 2014

48 saatte Atina


Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com


Bir iki senedir gazetelerin seyahat eklerinde ve dergilerde gözüme çarpmaya başladı,  48 saatte Roma gibi yazılar, ilk zamanlar bunlara pek bir sinir oluyordum;  Roma, Paris, Londra gibi şehirler için iki günlük bir gezi rehberi ancak bir giriş "introduction" yazısı olabilir, diğer yandan kolay gezilen, yüzölçümü de fazla büyük olmayan şehirler de var, Atina da hakikaten 48 saatte gezilebilecek şehirler tanımına oldukça uyuyor, elbette 72 saat şehrin günlük yaşamını da yakından gözlemek isteyenler için en ideali, sahillerde gezmek, yakın adalara da gitmek mümkün olur böylece...

 İşte benim 48 saatlik Atina maceram... Biraz hızlı, biraz koşuşturmalı, konsept gereği tabi:)

19 Ara 2014

Christkindlesmarkt Nürnberg: Avrupa'nın en güzel Noel pazarı


Nürnberg Christmas market, 2014
Nürnberger Christkindlesmarkt, 2014 
Noel pazarları dünyanın hristiyan toplumlarında her sene heyecanla beklenen bir dönemi kutlayan renkli bir gelenek; Avrupa'da büyük ya da küçük, çoğu şehrin hatta kasabanın ana meydanında kasım ayının sonunda kurulan bu pazarlar dünyanın her yerinden ve her milletten insanları çekiyor. Almanya ve Avusturya'nın noel pazarlarını gezdiren tur programları oldukça rağbet görüyor. Bunun sebebi noel ruhuna uygun kış koşullarının varlığı mı? yoksa bu topraklarda azizler ve kutsal mekanlara verilen önem mi? doğrusu emin değilim. Ancak biliyorum ki noel ruhunun ve coşkusunun özenle korunduğu Almanya'da, noel pazarları dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar ciddiye alınıyor.

4 Haz 2014

ŞEHİR PAZARLARINDA: I. VALENCIA MERCAT CENTRAL

Valencia Mercat Central

Valencia, İspanya 'da gezmelere doyamadığım güzel bir bölge... Kaleler, antik tiyatrolar, doğa yürüyüşleri, "paella ve tapas" tadımları derken günlerin çabucak geçtiği Valencia gezimi bir kaç yazıya zor sığdırdım, Xativa, Costa Dorada, Costa del Azahar ve bir de "Paella" üzerine bir yazı... Bugün bölgeye adını veren Valencia kentine biraz yakından bakmak istiyorum. Bakmak derken daha çok bir çeşit "tadına bakmak" olacak sanırım, çünkü bir kaç saray, park ve benzerlerinden sonra soluğu nerede alacağım belli, Avrupa'nın en büyüğü ve görkemlisi olduğu söylenen Valencia'nın meşhur "Mercat Central" tarihi şehir pazarında fotoroman tadında bir gezintiye davet ediyorum sizi.

9 Nis 2014

DENİZ'İN PARİS PASTANELERİ


denizmontreal.blogspot.com

2014 'ün ilk gezisini pastacılığın ana vatanı Fransa'da, Paris pastanelerinin muhteşem lezzetlerinin peşinde büyük bir keyif ve bir kaç ekstra kilo alarak gerçekleştirdim. Her ne kadar iki haftalık süre içinde özlediğim, sevdiğim rutinlerimi tekrarlasam da, her sene farklı sürprizlerle karşılaştığım bu muhteşem şehrin banliyöleri ve yakın çevresinde ayrı birer yazıya konu olacak keşifler de yaptım. Hepsini sırayla yazmayı düşünüyorum ama çocukluğumdan beri pastalara ve pastacılığa olan ilgim Paris pastanelerini bekletmemem gerektiğini bana hatırlattı.

Pastacılık Fransa'da köklü bir gelenek. Paris pastaneleri ise klasik pastacılık sanatının bir çok  eserinin yaratıldığı gerçek bir tarih sahnesi. Bugün dünyada pastacılık adına ne varsa en güzeli ve en kalitelisini Paris'te bulabilirsiniz. "Macarons" makaronlar ve "éclairs" ekler gibi klasikler...  "Saint-Honoré" gibi bol kremalı ölümsüz pastalar... mis gibi tereyağlı "croissant" kruvasan ve çeşit çeşit meyveli tartlar... son yılların modası organik malzemeler kullanılarak yapılan hafif pastalar... tercih size kalmış, ağız tadınıza uygun bir pasta şehrin dört bir yanına dağılmış pastanelerde sizi bekliyor.

Aşağıda hazırladığım mini rehberde Paris'teki güzel anılarınızı daha da tatlandıracak 7 özel pastane yer alıyor.  Eğer pastalardan uzak durmayı tercih ediyorsanız yine de bir fincan kahve için uğrayabilirsiniz, fırından yeni çıkmış kruvasanların kokusu etrafı sardığında kendinizi daha mutlu hissedeceğinize eminim.

Deniz'in Paris pastanelerinin hepsi çok özel, bu yüzden bir tercih sıralaması yapmayacak ve harf sırası ile listeleyeceğim..

9 Mar 2014

Paris'te Bistro keyfi: Le Bistrot Paul Bert




Bir süre önce restoran ve benzeri mekan değerlendirmelerini gezi yazılarından çıkarıp daha ayrıntılı ve özel bir hale getirmeye karar vermiştim. Bu gün yarın derken Nisan ayına kadar geldik. Şimdi hayırlısıyla bugün başlıyorum, umarım sadece kişisel deneyimlerimle şekillenecek tavsiyelerim ve değerlendirmelerim damağına düşkün gezginlere ulaşır.





LE BISTROT PAUL BERT 
18, Paul Bert 75011 Paris  
Metro: Charonne 
01.43.72.24.01


Le Bistrot Paul Bert  Paris
Le Bistrot Paul Bert 
Le Bistrot Paul Bert, klasik bir Fransız bistrosu.* Geçmişten günümüze hiç değişmedi, Fransız mutfağı hala dünyanın en önemli mutfağı olarak kabul ediliyor. Paris ise bütün güzelliklerinin yanı sıra gerçek bir restoran cenneti,  dile kolay,  toplam 20 bölgede faaliyet gösteren yaklaşık 40 bin işletmeden söz ediyoruz. Şehrin dört bir yanında baş döndürücü bir hızla yeni mekanlar açılıyor, aklımıza bile gelmeyecek uzak diyarların mutfakları bile burada kendine bir yer buluyor. Değişim her şeyde olduğu gibi kaçınılmaz. Müdavimlerin ayakta tuttuğu klasik beyaz örtülü mekanlar ve bol soslu, tereyağlı ağır Fransız menüler artık yerini modern ve rahat atmosferli mekanlara ve ulaşılabilir fiyatlı sade menülere bırakıyor. Dikkatimi çeken başka bir gelişme ise şehrin cazibe merkezi semtlerinin dışında hatta uzağındaki mahallelerde ardı ardına açılan kaliteli restoranlar;  bu durum artık bir "trend" olmuş bile...

Bistrot Paul Bert, çeşitli kültürlerin bir arada yaşadığı renkli 11.bölgede, doğrusu benim pek bilmediğim ve biraz sapa diye tabir edeceğim bir mahallede yer almakla birlikte, öğle yemeğinde bile  'rezervasyonsuz' geldiğinizde işinizin şansa kaldığı bir yer. Hakkında epey kalem oynatılan, Anthony Bourdain'in meşhur programlarından** birinde ziyaret ettiği gözde bir mekan. O zaman gidelim, görelim, yiyelim dedim ve geldik.

23 Şub 2014

Paris'te bir Pazar günü Rue des Martyrs...

Bugün Paris'teyiz. 9. bölgede Notre-dame-de-Lorette kilisesinin yanı başında; peynirciler, şarküteriler, kasaplar, manavlar, fırın ve pastaneler ile dolu olan özel bir mahallede şehrin gerçek sahiplerinin alışveriş rutinlerini gözlemlemek isterseniz, sizi popüler gurme sokağı Rue des Martyrs'e davet ediyorum. Eminim ki siz de kendinizi tutamayacak; eliniz kolunuz dolu olarak ayrılacaksınız bu ilginç ve güzel mahalleden...


19 Şub 2014

Gent: Bir Ortaçağ Masalı

denizmontreal.blogspot.com


Benim çocukluğumda henüz lego icat edilmemişti, yap-boz gibi şeylere pek meraklı olduğum için babam küplerden oluşan bir oyun seti almıştı; kapısı, damı, pencereleri hatta bacası bile olan rengarenk güzel evler yapıyor, kendimce eklemelerle evin görüntüsünü zenginleştiriyordum. Belki de üniversite tercihlerini yaparken o günlerde herkesin istediği işletme bölümü yerine mimarlık yazmalıydım...

Seneler önce Belçika hakkında bir belgesel seyrettim.  Brüksel, Antwerp derken sıra Gent'e geldi. Kanalları, tekneleri ve özgün mimarisini gösterdiler. Ekranda pembeli, sarılı pasta misali sevimli evleri görünce hemen aklıma çocukluğumun o güzel anısı geldi, kendi elimle yaptığım o güzel evler...

2014'ün ilk seyahatini planlarken, Fransa'nın kuzeyinde Seine-Maritime bölgesinden sonra, Gent'e devam etmeye karar verdim. Arabayla gezmenin faydalarından biri, tren veya otobüs saatlerine bağlı değilsiniz, bu yüzden olabildiğince esnek davranmak mümkün oluyor. Gent merkezinde yer alan, oda kahvaltı anlaştığımız yer aslında bir çeşit pansiyon, genç bir hanım kendi evinin bahçesinde yer alan müştemilat benzeri bölümü bir kaç odaya ayırmış, bahçe çok bakımsız ama sevimli bir tavşan bizi karşılayınca çok hoşumuza gitti.

14 Şub 2014

TARRAGONA'DAN SITGES'E COSTA DORADA

denizmontreal.blogspot.com


Costa del Azahar boyunca yaptığımız yolculuk bizi Costa Dorada'ya ulaştırıyor. Costa Dorada "altın sahil" demek, gerçekten de sapsarı kaliteli kumuyla Costa Dorada sahilleri bu tanımlamayı hak ediyor. Ebro deltasından başlayıp Blanes'e kadar devam eden Costa Dorada yerleşim merkezlerinin ortak noktası, zengin tarihleri ve İspanya'nın en güzel plajlarına sahip olmaları...

27 Oca 2014

VALENCIA GEZİLERİ II. COSTA DEL AZAHAR





Xativa'nın ilginç ve zengin tarihinden sonra, Valencia bölgesinin sahil kasabalarına giden A7 otobanında yol alıyoruz. Katalonya sınırına kadar kıvrılarak uzanan meşhur Costa del Azahar yeni keşif rotamız.  Türkçeye "Portakal sahili" olarak çevirebileceğimiz Costa del Azahar, Costa Valencia ile Costa Dorada arasında yer alıyor.

Yolumuzun geçtiği ovalar ve dağlar, en az Xativa kadar zengin bir geçmişe tanıklık yaptığını kanıtlarcasına bazen sadece bir duvarın veya bir kulenin ayakta kaldığı bir kale, bazen de tarihi bir manastırın kalıntılarıyla karşılıyor bizi...

10 Oca 2014

VALENCIA GEZİLERİ I. XATIVA


view from the castle museum...
Kaledeki küçük müzeden panoramik Xativa manzarası
İspanya uzun zamandır benim favori ülkelerimden biri... 2013 baharında yaptığım Kuzey İspanya gezisi önemli bir dönüm noktası oldu. Bask kültürü ile tanıştım, Asturias ve Kastilya'da farklı gelenekler ve renklerin içinde buldum kendimi... Şimdi ise seneler önce ilk başladığım yere, İspanya'nın en çok bilinen ya da bilindiği varsayılan Akdeniz kıyılarına uzanıyorum.

İspanya'nın Akdeniz kıyısı, Portekiz ile olan sınırdan başlayıp Fransa sınırına kadar uzun bir sahil şeridini, önemli bazı şehirleri ve bir sürü sahil kasabasını kapsıyor. Valensiya'dan Katalonya'ya kadar olan bölge, deniz ve güneşi demek çoğu insan için, oysa burada keşfedecek daha çok şey var. La Costera denilen bu bölgede aniden karşımıza çıkan kaleler, ovalara serpiştirilmiş sevimli köyler ve kilometrelerce uzanan portakal ve meyve bahçeleri bulunuyor. İrili ufaklı dağların arasında bazısı harap olmuş, bazısı oldukça iyi durumda olan eski yerleşimleri görüyoruz. Tarihe ve özellikle kalelere özel bir ilgisi olan bendenizin buralarda ne kadar mutlu olduğunu tahmin edebilirsiniz.